7th Grade Civil Servant

7th Grade Civil Servant, MBC'nin 20 bölümlük aksiyon/romantik/komedi dizisi. Dizi bu yılın ocak-mart tarihleri arasında yayınlandı. Ben de yayınlandığı dönemde izledim ve çok beğendim. Şöyle bir gerçek var ki kore dizilerinde genellikle romantik-komediyi tercih ederim, dramlardan korkarım çünkü, özellikle de kore dramlarından. İzlediğim romantik-komedilerde de aksiyonlu olanına daha önce rastlamamıştım. Hem de sıradan bir aksiyon değil, ajanlı aksiyon dizisi! Ajanlı dizilere, filmlere, kitaplara ayrı bir düşkünlüğüm vardır da. Baş karakterler, görsel açıdan pek tarzım olmasalar da dizi, bünyesinde gerçekten sevdiğim unsurlar barındırıyordu, e izlememek olmazdı.

Kim Seo Won & Han Gil Ro

Kim Seo Won bir köyde büyümüş, çok komik ve tuhaf bir ailesi var. Kendisi memurluk sınavlarına hazırlanıyor ve part-time işlerde çalışıyor. Paraya ihtiyacı olduğundan arkadaşının randevu ayarlayan şirketine kaydoluyor, önemsediği şey bir koca bulmak değil, her randevu için şirketten alacağı ücret.
Han Gil Ro ise zengin bir ailede, ilgisiz ama otoriter bir babayla büyümüş. Küçüklüğünden beri hayali, bir NIS (bizdeki MIT) ajanı olmak. Bunun için de silahları öğrenmiş, dövüş becerilerini geliştirmiş, araba yarışlarına katılmış vs. Bu sebeplerden dolayı da kendisinin en iyisi olduğunu düşünüyor. Biraz züppe anlayacağınız.



Han Gil Ro da annesinin zoruyla kör randevuya gidiyor ve orada Seo Won'la karşılaşıyor. Randevu ikisinin de umrunda olmadığından başta birbirleriyle ilgilenmiyorlar, hatta Seo Won memurluk sınavı için test çözerek boş vaktini değerlendiriyor. Fakat bir iki buluşmanın sonunda Gil Ro'nun hız tutkusuyla ilgili bir sebepten dolayı ikisi de birbirlerinden nefret ediyorlar ve bir daha görüşmemek üzere ayrılıyorlar. Yalnız kader bu ya NIS mülakatında ve eğitim kampında tekrar bir araya geliyorlar.

Bu sırada ülke için henüz genç ajan adaylarımızın bilmediği bir problem ortaya çıkıyor. Yıllar evvel, NIS bir operasyonu sırasında üç küçük çocuğun ailelerinin ölümüne sebep olmuş. Şimdi o çocuklar intikam için NIS ajanlarına saldırı planlıyorlar. İşin içine Han Gil Ro'nun babasının da karışması ile işler oldukça zorlaşıyor. Dizinin aksiyon kısmını da bu oluşturuyor ve karakterlerimiz dizinin sonuna kadar bu olayı çözmeye çalışıyorlar. Kötü karakterlerin motivasyonu iyiydi fakat daha büyük çaplı kötüler olsaydı aksiyonun dozu artabilirdi. Örneğin The King 2 Hearts dizisindeki kötü ödümü koparıp sinirlerimi bozmuştu. Bu kötüler üzerimde öyle bir etki bırakamadı.

Bu diziyle ilgili güzel bulduğum iki şey var. Aşk üçgeni olayının üzerine çok gitmemeleri ve yan karakterlerin başarıları. Bildiğiniz üzere neredeyse sırf aşk üçgeni, dörtgeni konularıyla geçen bir çok dizi var, bu onlardan biri değil. Yani siz ne düşünürsünüz bilmem ama benim için hoş bir değişiklik oldu. Yan karakterlere pek fazla değinmesem de oyunculuklarını ve diziye kattıkları havayı çok beğendim.

Adını hala bakmadan bir kerette söyleyemesemde, favori dizilerimdendir. Tavsiye edilir.
Diziyi izlemek için buraya
* Diziyi henüz izlememiş arkadaşlar! Bundan sonrası dizinin ilerleyen bölümleriyle ilgili spoiler içeriyor.

yeppudaa.com'dan alıntıdır.

Bu sahne...Gil Ro, Seo Won'un gerçek adını dahi bilmiyordu, bir daha görüşüp görüşemeyecekleri de belirsizdi. Akılda kalan bir ayrılık sahnesiydi. Ayrıca ajanlık çocuk için çok önemliydi. Çifte veda oldu onun için.

Shin Sun Mi & Do Ha

Sun Mi çok hoş bir karakterdi, Do Ha'ya olan büyük aşkı ve hain olduğunu düşündüğünde bile vazgeçememesi... Anlayacağınız sevdim ben kızı. Dizi boyunca Do Ha'ya çığrınmamın sebebidir. Sinir oluyorum şöyle karakterlere, belli işte Seo Won başkasını seviyor, seni de seven Sun Mi gibi bir kız var. Deli etti beni dizi boyunca ama cidden yakışıklı şimdi. Hiç hakkını yemeyeyim. Ayrıca onunla ilgili bir bölümde flashback yapmışlardı. Pek sebebini anlayamamıştım, yani gerek var mıydı emin değilim ama güzeldi. Ajanlığa da uygundu. Hem kızdım hem sevdim ben onu ^_^.

İlk kez yemek yaptığında "vay be!" diye düşünmüştüm. "Cidden beceremediği şey yok." Sonradan hızlı ama kötü yemek yaptığını keşfetmem hem hayal kırıklığına hem de çok gülmeme sebep oldu.

Allah'ım ne uygunsuz bir sahne!

Her seferinde, ama her seferinde yakalanmayı nasıl başardıklarını gerçekten anlayamıyorum! En çok güldüğüm sahnelerden biriydi bu resmen kahkahalar attım izlerken. Kızın ailesini de sevdiğimi söylemiş miydim, onları izledikten sonra kimse benim ailem tuhaf diyemez.

Dizinin finalini de hiç bozmamışlardı bence, diziye uymuştu. Kızın patronunun ne kadar da kısa olduğunu o son sahnede farketmiş olmam da çok ilginç bence.

Eklemek istediğiniz veya herhangi bir eleştiriniz varsa yorum bırakabilirsiniz.

Diğer dizi veya kitap yorumlarında görüşmek üzere ^_^.